Çocuklarla Üretmek

Çocuklarla Üretmek

Her gün maker kelimesini, 3 boyutlu yazıcılarla yapılmış yeni bir şeyleri, daha önce duymadığımız teknolojileri duyuyoruz. Maker kelimesi İngilizce bir kelime, Türkçe’de tam karşılığı yapan kişi, hem maker akımını hem de yaptıklarını düşündüğümüzde üreten olarak da çevirebiliriz tabi. Kelime olduğu gibi yani maker olarak dilimize yerleşti. Peki maker olarak neler yapabiliyoruz, çocukları maker olarak nasıl yetiştirebiliriz ya da yetiştirmeli miyiz?

Eminim sizler de çevreniz de çocukları tabletlere, akıllı telefonlara ya da bilgisayar oyunlarına gömülü halde görüyorsunuzdur. Bu durumu çocukların hiç bir şey yapmadığı oyunla ya da diğer uygulamalarla vakit geçirdiği söylebilirsiniz. Ama çocuklar bu süreçte tüketiyorlar, hem de sadece vakitlerini değil teknolojiyi de. Teknolojiyi dahi tüketen bu çocuklar bir süre nokta doyumsuzluğa ulaşıyor, devamlı yeni bir şeyler istiyor ve çabuk sıkılıyor. Bunların hepsi birer hipotezdi benim için ta ki çocuklar için atölyeler tasarlayıp onlara sunmadan önce.

İlk gün yarış arabası atölyesinde çocuklardan biri akıllı telefonla mı kontrol edeceğiz arabayı diye sorduğunda beni ve ekibin geri kalanını zor bir gün diye bekliyor diye düşündüm, belki de atölyeleri kendi çocukluğuma göre tasarlamıştım, sonrasında hayır cevabına çocuklar uzaktan kumanda da mı yapacağız diye sormaya devam etti. Onlar için alışılmış olan telefondan ya da uzaktan kumandayla bir kaç tuşa basarak ya da birkaç parmak hareketiyle bir şeyleri kontrol etmekti. Şuana kadar yazdıklarım olumsuz gibi gözükebilir, ama olumlu olan neydi biliyor musunuz? Onlar 6-8 yaş arası 10 çocuktu ve çocukların önyargıları yok, hemen uyum sağlayıp yeni bir şeyler yaşamaya cesaretleri var, yeni bir şey deneyimlemek onlar için hep heyecan verici. Atölye süresince pil, DC motor ve paket lastiği kullanarak tasarladıkları arabaları hareket ettirmeye çalıştılar. Birbirleriyle etkileşime geçtiler, birbirlerine hatta onlara yardımcı olurken bizlere de tavsiyelerde bulundular yani hep birlikte ürettik.

13920577_1743478849235639_340214878804290067_n IMG-20160811-WA0014 IMG-20160810-WA0020DSC_0490  Akın'ın Hazırladığı Animasyon

3 gün boyunca çocuklarla birlikte 8 farklı atölye gerçekleştirdik. Kağıttan devreler atölyesinde, yıllar önce ebeveynlerimizin yardımıyla tahtaya duy, pil yuvası çakarak yapılan devreyi çocuklar kendi başlarına, bütün yaratıcılıklarını kullanarak yaptılar. Labirent oyunu atölyesinde tahtalar ve pipetlerle kendi labirentlerini inşa ettiler ve birbirlerinin tasarladığı oyunları oynadılar. Yarış arabası atölyesinde daha önce de bahsettiğim gibi pil ve DC motor kullanarak paket lastiği ile hareketi nasıl tekerleklere aktarabileceklerini öğrendiler, kendi arabalarını tasarladılar. 3 Boyutlu yazıcı atölyesinde üç boyutlu yazıcı ile neler yapabileceklerini ve nasıl çalıştığını öğrendiler, Makey Makeylerle müzik yaptılar, eğlencenin arkasındaki bilimi çözerek birbirleri ile etkileşime geçtiler. Tasarım atölyesinde TINKERCAD ile tasarlayan çocuklar, sonra 3B yazıcı ile tasarımlarını ürettiler. Stop Motion Animasyon atölyesinde 3B yazıcılar ve lazer kesici ile ürettiklerinden kendi animasyonlarını hazırladılar. Scratch ile Arduino atölyesinde önce Scratch ile nasıl Arduino kullanılır onu öğrenen çocuklar, sonrasında kendi devrelerini kurdular.

Dolu dolu, üretimle, teknolojiyle, oyun ve eğlenceyle geçen 3 günde hem çocuklar hem bizler çok öğrendik çok da eğlendik. Çocuklar, bu atölyeler sadece teknoloji öğrenmiyorlar, birbirleriyle etkileşime geçip, aslında kullandıkları pek çok teknolojini temelini ve mantığını anlama fırsatı bulabiliyorlar, okula öğrendikleri bazen havada kalan bilimsel kavramların aslında nasıl kullanılabildiğini ve onlarla nasıl bir şeyler üretebileceklerini görüyorlar. Bu atölyeler sayesinde çocuklar daha özgüvenli ve  sosyal olurken, farkındalıkları daha yüksek oluyor.

 

 

Zeynep Aykul About the author