InnoCampus – TEDx Ankara Citadel’de Bir İlham Kaynağı

InnoCampus – TEDx Ankara Citadel’de Bir İlham Kaynağı

Yazan: Mustafa Osman Turan, diplomat, InnoCampus eş-kurucusu, e-mail: mustafa.turan@innomate.co  

TED konuşmalarını bilirsiniz. 1984 yılında “Technology” (teknoloji), “Entertainment” (eğlence) ve “Design” (tasarım) alanlarının kesiştiği yerde başlayan kar amacı gütmeyen bir küresel platform.

Amacı, 18 dakikayı geçmeyen kısa ve güçlü konuşmalarla dünyayı daha iyi anlamamızı sağlayabilecek, böylece hepimize ilham kaynağı olabilecek fikirlerin yayılmalarını sağlamak. TED misyonunun temelinde, iyi anlatıldığı takdirde, fikirlerin insanların hayatlarını, hatta dünyayı değiştirebilecek bir gücünün olduğu inancı var. 

Toplumun her kesiminden paylaşacak özgün fikri olan herkes konuşmacı olarak davet edilebiliyor. Bugün, bilimden iş hayatına, eğitimden küresel sorunlara kadar her konudaki fikirler hakkında TED veya TEDx konuşmaları yapılabiliyor.

Kaliforniya Monterey’de kapalı toplantılarla başlayan TED kapsamında, 2009 yılından bu yana dünyanın her yerinde yerel ve bağımsız TEDx toplantıları düzenleniyor. Şimdiye kadar 10 binden fazla TEDx’te 100 ayrı dilde 50 bine yakın konuşma yapıldı.

TEDx Ankara Citadel de dünyadaki pek çok TEDx’ten birisi. Ankara Kalesi civarındaki tarihi mekanlarda gerçekleştiriliyor etkinlikleri. İlk kez 2013 yılında Çengelhan Rahmi Koç Müzesi’nde yapılmış. Teması “Yaşam Yolu” (Curricula Vitae) imiş. İkincisi ise “Şifreler, Semboller ve İşaretler” temasıyla 2014 yılında Devlet Resim Heykel Müzesi’nde gerçekleştirilmiş.

Gökyay Santranç Müzesi’nde 30 Mayıs 2016 günü düzenlenen üçüncü TEDx Ankara Citadel’in konusu ise “İlham Kaynakları” (Muse) olarak belirlenmişti. Küratörü Berrin Benli, konuşmacı olmam için benimle irtibata geçtiğinde, toplumda olumlu etkiler yaratan veya yaratma potansiyeli olan inovatif fikirlere sahip kişilerin ilham kaynaklarının bu yılki etkinliğin ana teması olacağını söyledi. Gençlerin girişimcilik ve inovasyon konularında eğitimi için özgün bir yöntem geliştiren InnoCampus fikrinin ilham kaynaklarını paylaşmamdan memnun olacaklarını belirtti.

Bu teklifi, InnoCampus fikrine benim açımdan ilham kaynağı olan “mekan” olgusunu anlatabilmek için sevinçle kabul ettim. Konuşmanın hazırlıkları sırasında, bana ilham veren bu fikrin peşinden giderken, hayatımın geri kalanındaki sorumluluklar ile bu fikrin uygulanması arasında kurmak durumunda kaldığım “denge“nin önemini farkettim. Bunu da anlatmanın pek çok kişi için ilham kaynağı olabileceğini hissettim. Çünkü, etrafımdaki herkesin hayalleri var, ama nereden başlayacaklarını bilenlerin sayısı fazla değil. Özellikle, kurumsal hayatta çalışanlar arasında. 

Bir insan güçlü bir kaynaktan ilham aldığında hemen hayallerinin peşinden koşmak, onun için pek çok şeyi feda etmek gibi bir düşünceye kapılabiliyor. Ya da hayatını değiştiremeyeceği düşüncesiyle çaresizlik içinde hayallerini hiçbir zaman gerçekleşmeyecek birer ütopyaya dönüştürüp rafa kaldırıyor. Bu iki durumun da tehlikeli sonuçları olabilir.

Birinci durumda, tutkuyla bağlı olduğumuz fikri olgunlaştırmadan, yeterince hazırlanmadan ona doğru atılan erken adımlar, sahip olduğumuz ve aslında o fikrin hayata geçirilmesi için de işimize yarayabilecek şeyleri kaybetmemize neden olabiliyor. Savrulabiliyoruz!

İkinci durumda ise hayatımızı hayal kırıklığı ve motivasyon eksikliğiyle geçirebiliyoruz. Hayat geçiyor ama ona anlam verecek amaçlar, projeler geliştirmek konusunda harekete geçemiyoruz.

Oysa, fikirlerimiz ve projelerimiz olgunlaşana kadar denge noktasında ilerlemek çok önemli. Bu noktada kalarak mutlu olabiliriz ya da bizi heyecanlandıran fikrin gerçekleşmesi için hayatımızda yeni bir sayfa da açabiliriz. Ne yaparsak yapalım, kararımızı denge noktasında almak onu sahiplenmemizi sağlayacaktır. InnoCampus kurucularından Memet Ünsal‘ın Procter & Gamble’daki işinden ücretsiz izin alıp, altı ay boyunca dünyayı gezdikten ve InnoCampus’u hayata geçirip deneyimledikten sonra işinden ayrılması ve zamanını InnoCampus’e vakfetmesi buna çok güzel bir örnektir.

Eskiden beri “Hayatımı daha iyi nasıl değerlendirebilirim?” sorusunun cevabını ilham veren mekanlarda yaptığım samimi sohbetlerde buldum. Samimi bir sohbet için kendimizi bulunduğumuz yerde iyi ve rahat hissetmeliyiz. Mekanların ve etkinliklerin insan ilişkilerini kolaylaştıracak ve zenginleştirecek şekilde tasarlanması bu yüzden çok önemli.

Biz de InnoCampus’ü böyle tasarladık. Onun içinde eğitim alacak gençlerin kendilerini iyi hissedecekleri, güçlü ve güvene dayanan ilişkiler, dostluklar kurmalarına yardımcı olacak bir mekan. Hayatta ne yaparlarsa yapsınlar InnoCampus’te yaşadıkları deneyimi unutmayacaklar.

İşbirliğine dayalı yaratıcı bir topluluğun parçası olmak, güvene dayalı bir takım kurmak ve hayallerinin peşinden giderken hem takım arkadaşlarının hem de topluluğun desteğini hissetmek kadar insanı güçlendiren bir deneyim olamaz. İşte bu deneyimdir insanlara kendisini dönüştürmek ve yeni bir dünya kurmak konusunda güç veren. 

Bir sosyal sorumluluk projesi olarak InnoCampus, içine aldığı genç insanların enerjisiyle, onlara bu çalkantılı hayatta güvenilir bir pusula olmanın hazzıyla emin adımlarla yoluna devam ediyor. Adana, İzmir, Seferihisar ve Çanakkale’den sonra 18 Temmuz‘dan itibaren İstanbul Şile’deki Işık Üniversitesi Kampüsünde olacağız.

TEDx konuşmamı dinleyen pek çok kişi projeye “Nasıl katkıda bulunabiliriz?” diye soruyor. Bunun için çok teşekkür ediyoruz. Bu teklifte bulunan herkesle tek tek konuşacağız. Sonra da hep birlikte denge noktasında bir araya geleceğiz. Daha güzel ve barış dolu bir dünya için.

TEDx Ankara Citadel’e hikayemizi ve oradan çıkardığımız sonuçları anlatmamıza fırsat verdiği için bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.

 

 

Mustafa Osman Turan About the author